Profesör Orhan Kural der ki: ”Gezmek yürek ister, fedakarlık ister! Gezgin barışçıdır, doğayı sever, insanı sever, yaratıcıdır, biraz yalnızdır, biraz tutkulu ve biraz da çılgındır. Bir gezide her şey çok güzel, saat gibi düzenli olursa, gezi sonrası anıları da o denli sönük olur. Neyi hatırlayacak, neyi anlatacaksınız ki? Onun için, gezgin biraz çılgın, biraz da maceraperest olmalıdır.”
Eğer gezgin sadece gezgin değil üstüne üstlük karavancıysa o zaman gezmek daha da fazla yürek ister, fedakarlık ister… Hele ki Türkiye’de…
Kamping bulamadığın, hizmet bulamadığın bu ülkede karavancı olmak gerçekten iki kat yürek ister.
Yolda her şey olabilir lastik patlar arıza olur. Sanayiye girersen karavan diye daha çok para alırlar. (Daha doğrusu soyarlar) Kamping bulamazsın. Bekar diye kampinge almazlar. Yolların durumu zaten belli. Kentlerde her yere park edilmiştir, dönemezsin. Yanlış bir yere girsen sıkışıp kalma riski vardır.
Rampalı yollarda arkandakiler sabırsızlaşır. Bir sürü taciz ederler. Yanlış sollama yaparlar. Bi de bunlarla uğraşırsın.
Bunlar malesef karavancının dertleri. Bunların arasında en önemlisi hizmet bulamamak, Atık suyunu boşaltamamak, elektrik bulamamak ve bir sürü başka sorun. Avrupa’daki gibi her kentte kamping yok ki… Olanların da çoğunluğunun standarttan hizmetten vs anladığı yok.
Yine de bütün bu sorunlara göğüs gerip bu işi sürdürmeye çalışan bir avuç insan var. Bizler, özellikle yurtiçi destinasyonları tercih eden karavancılar çok daha fazla fedakarlık yapıyoruz. (Cünkü yurdışında hizmet var, kamplar daha iyi ve yollar sorunsuz. Medeniyet var.) Ama yine de tüm bunlara rağmen bu hobiyi sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz de.
Umarım hükümet karavancıları horgörmekten veya yoksaymaktan vazgeçer bir gün. Bizim için de yatırımlar yapılmasının önünü açar. Ülkemizin değişik köşelerinde yeşil yeşil kamplar kurulur gecekondular ve beton binalar yerine. umarım.
One thought on “Gezmek yürek ister… Karavanla olursa hele bir de Türkiye’de iki kere yürek ister…”